MAKALE

CUNTACI  HİTLERİST  PARTİ

        Tarihin değişik evrelerinde dünyanın en azından önemli bir bölümünü etkileyen sosyal, siyasal, ekonomik hayata yön veren büyük çapta rüzgarlar eser/estirir. O dönemde kurulan devletler, siyasal oluşumlar, ekonomik hareketler, siyasal partiler bu yönde biçimlenir.

                Son yıllarda başını ABD’nin çektiği batılı güçlerin estirdiği yeni dünya düzeni rüzgarından herkes payına düşeni alıyor. Bu rüzgar devletleri değişime zorluyor , sol’u sağa, sağı sola savuruyor. Herkese yeni bir biçim veriyor. Kimse bu rüzgardan kurtulamıyor. Kafkaslarda gelişen Turuncu Devrimden, Afrika’daki gelişmelere, Türkiye’de ki CHP’den AKP’ye, DTP ’den MHP’ye herkes nasibini alıyor, etkileniyor.

                Nasıl ki bu dönemde YDD herkesi etkiliyorsa 1920’lerde esen Mussolini  - Hitler (Faşizm) rüzgarı da kendi dönemindeki devletlere, siyasal oluşumlara, toplumlara biçim veriyor, etkiliyordu. O dönemde hiç kimse o güçlü esintiden kurtulamıyordu. Dünya sınırları değişiyor, yeni devletler kuruluyor , siyasal oluşumlar  faşizmin etkisiyle doğuyordu.

                İşte CHP bu dönemde İttihat ve Terakki kadrolarınca kurulan siyasal bir harekettir. Türkiye Cumhuriyeti kuruluşuna da damgasını vuran bu kadro da aynı rüzgardan nasibini fazlasıyla almıştır. Fikirleri ve ideolojileri bu çerçevede gelişmiştir. Türk milliyetçiliğinin şekillendiği ‘’resmi tarih’’ ve ‘’Güneş Türk dil teorisi’’ gibi ırkçı teoriler bu dönemin ürünüdür.

            12 Eylül öncesi ‘’sol’’ ‘’sosyalist’’ sloganlarla gümbür gümbür gelen Ecevit nasıl devletin kucağı oturdu, devletleşti ve aynı oranda ırkçılaştı? Hitlerin iktidara gelişine benzer  bir süreci Ecevit’te görmek mümkündür.  Şu kadere bakin ki, Faşizmin adı olan ‘’ulusal sol’’ sözcüğü bile DSP ve CHP tarafından kullanılmıştır / kullanılmaktadır. Sol ulusal değil enternasyonaldir.

   

                CHP ideolojisi sonradan uydurulan  Kemalizm’dir. Ve Kemalizm Türk tipi faşizmin felsefesidir. Gıdasını da yine Türk -İslam entezinden almaktadır.   CHP tarafından kurulan Diyanet İşleri Başkanlığı  ve imam Hatipler dinin özünden boşaltılarak devlet dini oluşturmak amaçlıdır.

                Sırça köşklerde oturan, halkla bağı olmayan otoriter, totaliter, baskıcı, tepeden inmeci bu  kadro ve bu ideoloji kim hükümet olursa olsun iktidardadır. Bu seçkinci , jakoben kadrolar kendileri gibi kendileri gibi düşünmeyenleri cahil, kültürsüz olarak görüp onlara modernlik getirme bahanesiyle katliama tabi tutmuşlardır. Dersim, Şeyh Sait, Ağrı v.b. katliamları bu gerekçelerle yapılmıştır. Herkesi kendileri gibi giyinmeye, yemeye, içmeye, düşünmeye zorlanmış uymayanlar katliama tabi tutulmuşlardır.

                Ortadoğu’daki diktatörlerin CHP tarafından desteklenmesine ne demek lazım? Kaddafi, Saddam , Esat gibi  diktatörler başta CHP olmak üzere kendilerine ‘’sol’’ yafta yapıştırılan kesimlerce boşuna desteklemiyor. ‘‘ABD’nin müdahalesine karşı çıkıyoruz’’ gibi bahanelerle bu katliamcı iktidarlar bu gün ‘’sol’’ geçinen ama aslında ırkçı – ulusalcı tarafından yüksek sesle desteklendi / destekleniyor. Desteklenen bu ülkelerde CHP’nin tek parti uygulamalarının benzeri uygulamalar yaşanıyor aynı gerekçelerle.

                Her olayda ırkçı tavır takınan CHP yasa değişiklikleri konusunda da aynı tavrı gösteriyor. Düşünce özgürlüğü, idam cezasının kaldırılması, örgütlenme özgürlüğü v.b. konularda MHP ile elele olmasını nasıl izah etmek gerekir? Türkçülüğü MHP’nin elinden almaya çalışan CHP nasıl sol parti olabilir?

                Egemenler CHP’yi gerçek solun önünü tıkamak, gelişimini engellemek için sol gol gösterdi. Solmuş gibi kitlelere yutturmaya çalıştı / çalışıyor.

                CHP’nin Avrupa Sosyal – Demokrat partilere benzer bir tarafı da yok. Hem kuruluş biçimi , hem işleyiş tarzı Avrupa Sosyal Demokrasisiyle ters bir yapıya sahip, Avrupa Sosyal – Demokrat partileri eski komünist partilerden 2. Enternasyolle birlikte ayrışmış ama halkçı özellikleri taşıyan partilerdir. Halk tarafından kurulmuşlardır. O günün mevcut devletlerine karşı kurulmuşlardır. Ama CHP devleti kuran partidir. Hangi Devlet olursa olsun devleti kuran parti halkçı olamaz, Sosyal demokrat olamaz. Avrupa Sosyal Demokrat partilerin geliri sendikalardan sağlanır, CHP’nin ise egemen çevrelerden ve İş Bankasından sağlanır. Bir partiyi kim finanse ediyorsa o parti onlarındır.

                Bana göre CHP sıfırlanmadan Türkiye’de sol , sosyal demokrasi, sosyalist ideolojiler gelişemez. Bu ideolojilerin  gelişiminin önünde en büyük engel CHP’dir. Bu baskıcı rejimin kurucusu CHP’dir.

                CHP’ye destek veren, oy veren sosyalist geçinenlerin CHP’de ne işi var anlamıyorum? Nazım Hikmet’i kim hapse attı ? Sabahattin Ali’yi kim öldürdü? Hangi dönemde öldürüldü? 12 Mart’ın Başbakanı CHP’li Nihat Erim değil miydi? Dersim’i , Koçgiri’yi kim katliama tabi tuttu? Maraş katliamı sırasında kim başbakandı? Ecevit değil miydi? Sivas’ta aydınlar Erdal İnönü’nün başbakan yardımcılığı sürecinde yakılmadı mı? Sol’um diyenlerin CHP’yi bırakmaları için bunlar yeterli değil miyidi?

                Bir çağrıyla yazıyı bitiriyorum.  Gelin bir kez olsun CHP’ye oy verenler oy vermeyin, destek olanlar, desteğinizi çekin, CHP’yi sıfırlayın. Ya da sadece Kemalistlerin partisi olarak kalsın. Kalsın ki, Kemalizm’le bağı olmayan sol yeni bir seçenek olarak Türkiye’nin değişimine katkı sunsun. Unutmayalım ki sol seçeneğin olmadığı bir ülkede DEMOKRASİ gelişmez.