3 Temmuz 2012 Salı

MAKALE

AKLINA GELENİ SÖYLEYEN , AKLINA GELMEYENİ YAŞAR
KEMAL OKUTAN
İttihat terakki partisin Türk-İslam sentezi ile donanmış versiyonu(daha doğrusu fonksiyonu) olan AKP den sadece Anadolu halkları değil , komşu halklar da çekmektedir. AKP her anti-demokratik iktidar gibi içte sıkıştıkça dışta da halklara zarar veriyor , acı çektiriyor. Tüm bölge halkları batının jandarmalığına soyunan AKP nİn politikalarından nasibini alıyor, hışımına uğruyor. Halklar her gün bir savaş senaryosuyla uyanıyor, savaş ve çatışma tedirginliği yaşıyor.
Öncelikle içte halklarımıza reva görünen AKP uygulamalarına bakalım; Kürt , Türk, Laz, Çerkez , Rum, Ermeni… halkları başbakanın demokrasi, özgürlük, kardeşlik söylemlerine rağmen iyi bir gün görmedi. Kürt çoğrafyamızda adeta ateş yanıyor. Bu ateş her gün onlarca eve düşüyor, evleri, yuvaları yakıyor bölge ateş topuna dönmüş durumda. Her gün analar ağlıyor, ocaklar sönüyor. Katliamlar tam gaz devam ediyor, analar babalar çocuksuz kalıyor, çocuklar anasız, babasız, kardeşsiz kalıyor. Ama iktidar demokratik çözüm yerine şiddeti tırmandırıyor.

KCK operasyonları adı altında Mc Carty dönemini aratmayan gözaltı, tutuklama, takip, dinleme, tehdit ve göz dağı Kürt politikacılarının günlük yaşamı haline getirildi. Düşünen, düşüncelerini ifade eden, çözüm projeleri sunan politikacıların üzerine haksız biçimde gidilmekte, siyasi soykırım pervasızca uygulanmaktadır. Seçimle görevlere gelen BDP liler tasviye edlilerek Kürt sorununda bir muhataptan kurtulmak istenmektedir. P.K.K lideri Sayın Öcalan ve P.K.K muhattaP kabul edilmezken, üçüncü muhattap olan BDP ise tutuklamalarla kolu-kanadı kırılarak muhattap olamayacak duruma getirilmek istenmektedir. Bu uygulamayla K. Burkay , İ. Güçlü ve benzerlerinden oluşacak sahte muhattapların önü açılmak isteniyor. BDP çevrelerinden de bu kervana bazıları katılabilir. Bu tavır Kürtlere yapılacak en büyük kötülük olur. Birlik anlayışını zedelemek için egemenler el açıp dua ediyorlar. Bu oyuna gelinmemeli.
KESK üyesi memurlara karşı da aynı yöntem uygulanarak iktidara yakın sendikalarla baş başa kalınmak isteniyor. Toplumun bu direngen kesiminden de kurtulup, muhalafet edemeyecek duruma getirilmek için KESK e en şiddetli şekilde yönelinmektedir. Tutuklanan KESK üyesi  memurların tümünün Kürt olmasının anlamı ise,” memur bile olsan Kürt isen, sana yaşam hakkı tanımam” denmektedir.
Akademik- demokratik taleplerini gündeme getiren öğrenciler göz altına alınıyor, onlarca yıl cezalara çarptırılıyor. Gazete, dergi  yazarları, gazeteciler, aydınlar tutuklanıyor. Gençlerin gelecekleri karartılıyor.
Açlık, sefalet bir avuç rantçıya uğramıyor ama Türkiye nin her yerinde kol geziyor. İşçilerin giderek yoksullaşması yetmiyormuş gibi iş kazaları sonucu her yıl onlarcası yaşamını yitiriyor.
Köylüler girdi fiyatları karşısında üretim yapamıyor, ürettiğini ise satamıyor. Gıda, hayvan ürünleri, sebze ve meyvelerin önemli bir bölümü ithal edildiğinden Anadolu köylüsü zarar ediyor.
Esnaf ve zanaatkar siftah yapmadan kepenk kapatıyor. İflaslar birbirini izliyor. Sattığının yerine yenisini koyamıyor. İşçi köylü, memur yoksullaştıkça onların alışveriş yaptığı esnaf da yoksullaşıyor.
İşsizlik ise azalmak yerine her gün artıyor. İnsanlar çöp kutularından ekmek topluyor. Aileler dağılıyor, boşanmalar çoğalıyor.
Özetle; Anadolu viran yerine dönmüş durumda. Siyasi, ekonomik, sosyal bunalım Türkiyenin her yerini sarmış, ateş Kürt çoğrafyasını yakarken, Anadolunun batısı rahat bir gün geçirmiyor. Şehirlerin yoksul mahallelerine her gün onlarca cenaze gelirken iktidar yanlıları har vurup, harman savuruyor. AKP İktidarı tüm topluma ruhsal bunalım yaşatıyor.  Toplum her gün korku yaşıyor , yaşatılıyor. Bilinçli bir tercihle toplumun tansiyonu yükseltiliyor, gerginlik yaşatılıyor.
İçte ittihat-Terakkinin halka yaşattığı acılar yaşatılırken, dışta benzer bir süreç yaşanıyor. İttihatçıların yaptığı gibi bir çok ülke ile sorun yaşanıyor. Başbakan komşu ülkelere “aklına geleni “ söylüyor. Oysa meşhur bir söz vardır “ aklına geleni söyleyen, aklına gelmeyeni yaşar  “ Böyle giderse AKP aklına gelmeyeni yaşayacak ama korkarım Türkiye halklarına da yaşatacak !
Başbakanın deyimiyle söylersek “demokratikleşmeyen rejim, sadece halkına değil, komşu halklara da zarar veriyor.” Hani başbakan Suriye rejimi için bunları söylüyordu ya alın bu sözü Türkiye ye uygulayın. Şu anda Türkiye rejimi sadece Anadolu halklarına değil komşu halklara da zarar veriyor !
Halit Refik Karay ittihatçılar yurt dışına kaçarken kaleme aldığı bir yazıda şöyle diyor.” Nereye gidiyorsunuz? İnsanları katlettiniz! Osmanlıyı 1. Dünya savaşına soktunuz . hesap ödemeden nereye gidiyorsunuz … ? ”
AKP nin bizlere aynı şeyi yaşatmaması için duyarlı olalım !

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder